T C. Anayasa Mahkemesi
Ayrıca yasanın keyfi müdahalelere karşı yeterli güvenceler içermesigerekir. İptali istenen kural ile öngörülen sosyal ağ sağlayıcı tanımına bağlıolarak gerçek ve tüzel kişilerin ifade ve haberleşme özgürlüklerinin yanı sırateşebbüs özgürlüklerine de müdahale edilmesine dayanak oluşturacaktır. Ancakbelirtilen muğlaklıklar dolayısıyla söz konusu müdahalelerin kimlereuygulanacağını öngörmek mümkün değildir. Bu nedenle kural anılan temel hak veözgürlükler açısından maddi anlamda kanunilik şartını karşılamadığından,Anayasanın 13. Maddesine de aykırılık oluşturmaktadır. 7253 sayılı Kanun’un 5.
Tüzel kişilerin, özellikle de kamu tüzelkişilerinin kişilik haklarından yararlanıp yararlanmayacağı ya da hangihaklardan ne şekilde ve hangi ölçüde yararlanacağı konusunda da bir açıklıkbulunmamaktadır. Uygulamada kamu tüzel kişileri sadece haberde adı geçtiğigerekçesiyle erişim engelleme talep edebilmekte ve bu talepler kabuledilmektedir. Bu nedenle dördüncü fıkrada yer alan “içeriğin çıkarılmasıve/veya” ibaresi başta Anayasanın 2. Maddeleri olmak üzere 22, 26 ve 48.maddelerine de aykırıdır. Maddesine göre temel hak ve özgürlüklere yönelikmüdahalelerin ölçülü olması zorunludur. Ölçülülük ilkesinin üç alt ilkesi bulunmaktadır.Bunlar, elverişlilik, gereklilik ve orantılılıktır. Kuralın kesilenidari para cezalarının bir an önce kesinleşmesini ve tahsilinin sürüncemedekalmamasını amaçladığı söylenebilir. Ancak hak arama hürriyetine yöneliksınırlamanın meşru amacının olması yeterli olmayıp ölçülü olması da gerekir.
(3) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olanyurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, 9 uncu ve 9/A maddelerikapsamındaki içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacakbaşvurulara, başvurudan itibaren en geç kırk sekiz saat içinde olumlu ya daolumsuz cevap vermekle yükümlüdür. Olumsuz cevaplar gerekçeli olarak verilir. Yukarıda üçüncü fıkraya ilişkin açıklamalarda getirilenşikayetleri inceleme yükümlülüğünün anayasaya ve uluslararası insan haklarıhukukuna aykırı olduğu ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Söz konusu Anayasayaaykırılık, yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımaçısından da geçerlidir. Aynı şekilde dördüncü fıkrada belirtilen raporlamayükümlülüğünün anayasaya aykırı olduğu, birinci ve ikinci fıkralarla bağlantılıolduğu ve anayasaya aykırı olduğu açıklanmıştır. Dolayısıyla söz konusuyükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırım da aynıgerekçelerle Anayasaya aykırıdır. Dijitalleşen dünyada hizmet sunumları ve uyum politikalarıuyarınca sunucuların reel konumları önemini kaybetmekte olup, bu alanlaraerişim politikaları belirleyici olmaktadır. Maddesinde “Herkes,dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir\. Gizliliğinize ve güvenliğinize öncelik veriyor, güvenli bir oyun ortamı sağlıyoruz. mostbet güncel giriş\. Özel teşebbüslerkurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine vesosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasınısağlayacak tedbirleri alır.” denilmektedir. Devletin bu tedbirleri alırkentemek amaç ve görevleri Anayasa madde 5’te belirtilmiştir. Bu doğrultudaçağımızda önemi gittikçe artan internet ekosistemi içerisinde çerçevesi belirliolamayan uygulanabilir de olmayan bu yükümlülük Anayasa’nın 2., 13.
Bu nedenlekural Anayasanın sözü edilen maddelerine aykırıdır. Maddelerinde güvenceye bağlanan masumiyetkarinesinin birinci boyutu, kesinleşmiş mahkeme kararıyla suçluluğu tespitedilene kadar hiç kimseye suçlu gibi muamele edilemeyeceğini ifade etmektedir.Dava konusu kurallarla Başkana tanınan yetki içeriğinçıkarılması ve/veya erişimin engellenmesikararı verilmesinden ibarettir. Her ne kadar Başkanın anılan yetkisinikullanabilmesi 5651 sayılı Kanun’un 8. Maddesinin (1) numaralıfıkrasında belirtilen suçların oluşmasına bağlı kılınmış ise de kuraldakastedilen, bu suçların işlendiğinin tespit edilmesi değil bunların işlendiğinedair yeterli şüphe bulunduğunun tespit edilmesidir. Maddesindebir kimsenin suçluluğuna ancak mahkemece karar verilebileceği güvence altına alınmaklabirlikte suç isnadında bulunabilecek makamlar konusunda herhangi bir belirlemeveya sınırlama yapılmamıştır. Dolayısıyla idari makamların suç isnadındabulunmasının önünde herhangi bir anayasal engel bulunmadığı gibi idarimakamların suç isnadında bulunması masumiyet karinesini de ihlal etmez.
- Kural ile öngörülen müdahale, yalnızca yükümlülük sahibi sosyalağ sağlayıcının değil, onunla ilişki içerisinde bulunan reklam vererek ticarihayatını devam ettiren özel teşebbüslerin de çalışma ve sözleşme hakkınızedelemekten öte ortadan kaldırmakta, hizmet sunmaktan, ticaret yapmaktan,kazanmaktan, maddi ve manevi bütünlüğünü geliştirme ve koruma haklarındanyoksun bırakmaktadır.
- Maddesindegüvence altına alınan ifade özgürlüğü, 27.
Öncelikle, verilecek içeriğin çıkarılması ve/veya erişiminengellenmesi kararlarının yukarıda açıklandığı gibi temel haklara müdahaleniteliği taşıdığı ve ulusal ve uluslararası standartlara aykırı olduğu açıktır.Bu şekilde verilen hukuka aykırı kararın uygulanması için aynı anda içerik, yerve erişim sağlayıcılara tebliğ edilmesi ve bu içeriklerin çıkarılmasınınisteneceği kuralına yer verilmiştir. Kural hem içerik, hem yer hem de erişimsağlayıcıya yükümlülük yüklediğinden öngörülemez niteliktedir. İçerik, yer veerişim sağlayıcının farklı ülkelerde ve farklı hukuk sistemlerine tabiolabileceği göz önüne alınmalıdır. Çıkarma yükümlülüğünün öncelikle kime aitolduğunun ve hangi sırayla kaldırma yükümlülüğü doğduğunun kuralda açıkçadüzenlenmemiş olması yükümlülük sahibi gerçek ve tüzel kişiler bakımındanöngörülemez bir durum doğurmaktadır. Söz konusu karar içerik sağlayıcıaçısından ifade özgürlüğü (Any. M. 26), basın özgürlüğü (m.28), haberleşmeözgürlüğü (m. 22), hatta özel hayat hakkına (m.20) müdahale teşkiledebilecektir. Bu şekilde temel haklara müdahale teşkil eden kuralın açık veöngörülebilir olması Anayasanın 13.